28 Eylül 2020 Pazartesi

Hayata Bir İç Döküş ..




Umuda dair ne varsa bazen kaybederiz. Çıkmaza girdiğimiz anlarda bir çıkış ararız. Peki bunun çözümü nerde? Zamana bırakmak mı çare yoksa bir vazgeçiş mi? Kalp kırıklarımızı, hayatın bize sunduğu güçlükleri, üzüntümüzü, elemimizi ve başımıza gelenleri kime anlatıp rahatlarız? Yatağa yatınca günün muhasebesini yaparken vicdanımız ne kadar rahat? İyikilerimiz mi yoksa keşkelerimiz mi çok? Çok soru sordum farkındayım. Cevapları kendimizde saklı aslında. Milyon tane cevap yazabiliriz belki de. Ben size kendi cevaplarımdan bahsetmek isterim. Cevabı olmayanlara belki bir kapı aralar belli mi olur.

 

 

Kendimizi dünyaya çok kaptırıp niye varız sorusuna cevap veremediğimiz zaman bunalıma giriyoruz. İnsanoğlu ibadet etmeye geldiği dünyada esas görevini unutup kalıcıymış gibi dünyaya dalıyor. Ne zaman Allah`tan uzaklaşsam ruhumda derin yaralar açılır. Kimi merkeze koymaya niyetlensem benden uzaklaşır. O zaman anlarım ki hayatının merkezine Allah`ı koyup, onun rızası için adım atarsam iyileşiyorum. Sevdiğimi O`nun rızası için seversem lezzet alıyorum.

 

 

Sevgi iyileştirir diyor Kemal Sayar. Kalbini sevgiye açmayan nice insan var şu dünyada. Sevgiden bir haber büyüyen nice çocuk... Başkasının derdiyle dertlenen insanlardan ol.  İçimdeki büyümeyen çocukla hareket ettiğim için üzüldüğüm zamanlar olduğu gibi büyüttüğüm kendimle pişmanlıklar içinde kaldığımda oldu elbette. Düştüğüm gibi kalkmasını da öğrendim. 

 

 

Ne kadar değer verirsem o kadar karşılık görmediğim, vazgeçmek için uğraştıkça daha çok saplandığım da oldu. Hepsinden bir ders çıkartıp hayata devam ediyorum. Biliyorum ki hayatıma giren veya çıkan her şey beni ben yapıyor. Hatalarımı gösterip beni bana tanıtıyor. Bu yüzden hayata minnettarım. Çok düşünen çabuk yaşlanırmış. 25 yaşında olmama rağmen ruhum öyle yaşlı ki... Her şeyi boş vermek istesem de beceremediğim için kendime kızıyorum. Herkesi düşünmek zorunda değilim. Bunu öğrenmeliyim. Öğreneceğim çok şey var. Düşe kalka büyüyorum işte. Her düştüğümde biraz daha güçlenmiş gibi olsam dahi bir yanım kırılgan ve narin. Gözlerim çabuk dolar. Sevdiğim insanların bir lafı darmadağın eder.

 

Hepsi beni bir yerleri getirdi. Keşke dememeye gayret ettiğim hayat yolcuğumda burayı bir durak olarak kullanmak için niyet ettim. Bir gün bunları binlerce kişi okursa eğer buradan onlara sesleniyorum. Hayat kalıcı değil, kendini üzme ve niye geldiğini asla unutma. Sen her şeyden daha değerlisin. Buraya kadar sıkılmadan okuduğun için teşekkür ederim. 


 

 


2 yorum:

  1. Merhaba hanımefendi. Yazınız çok güzel. Akıcı ve kolay okunuyor. Duyguları güzel ifade ediyorsunuz. Sizi okumak çok keyifli olacak. Umarım devam edersiniz yazmaya.

    YanıtlaSil

Hayata Bir İç Döküş ..

Umuda dair ne varsa bazen kaybederiz. Çıkmaza girdiğimiz anlarda bir çıkış ararız. Peki bunun çözümü nerde? Zamana bırakmak mı çare yoksa bi...